Hayat ve Nefes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hayat ve Nefes

Hayat'a Bir Nefes'lik mola...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ateşte Açan Çiçekler

Aşağa gitmek 
+5
q.a.m.z.e.
burcum
ssSeBoSss
koke
hotaru_edward
9 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
YazarMesaj
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:32 pm

q.a.m.z.e. demiş ki:
Fark ettim yeni evet nerden buldunn kız bunu hahahaha hemen aşkitoma bakmak isteyrum hahaha
Özlem buralarda bir yerlerdesin ilerlet artık şu hikayeyiii yhaa meraktann öldümm
twidenn buldumm kuşumm. Smile daha yenı eklendılerr. ama emmet ın sadece bu resmı warr. her çifti bole ikili çekmışlerr.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:35 pm

Böyytt ama yhaa ne çift ama ne çift hih
Sarı çiyan uzak durmayı aşkitomdan yhaaaa böhüüüü
Neyse ama ben genede cok mutlu oldummm
Çok teşekkürler Elifimmmm bounce bounce bounce bounce
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:37 pm

q.a.m.z.e. demiş ki:
Böyytt ama yhaa ne çift ama ne çift hih
Sarı çiyan uzak durmayı aşkitomdan yhaaaa böhüüüü
Neyse ama ben genede cok mutlu oldummm
Çok teşekkürler Elifimmmm bounce bounce bounce bounce
lafımı olurr gazmemmm. Smile Smile
arada süprikk yapıorumm bolee Very Happy Very Happy arada ugraa .D Very Happy görürsünn bitanemm. Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hotaru_edward
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
hotaru_edward


Mesaj Sayısı : 1634
Kayıt tarihi : 21/05/10
Yaş : 27
Nerden : hayal bahçesinin kuru topraklarından...

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:41 pm

hergün bi bölüm seboş abla da öyle yapıyo bende öyle yapıcam=]
hep büyüklerimi örnek alıyorum işte Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:43 pm

hotaru_edward demiş ki:
hergün bi bölüm seboş abla da öyle yapıyo bende öyle yapıcam=]
hep büyüklerimi örnek alıyorum işte Very Happy
bana uyarrr Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:45 pm

Ayhhh süpersin cidden valla Elifim hehehe
Özleeemm dalarım sana Seboş ablan ders çalısıyooo fırsat bulamıo girmeye ondan öle eklioo o bakma sen ben bir dalam ona ondan sonra görcekkk o hahaha
Ekle hayde hazır elinde bölümler kıvrandırma beni burdaaa
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 2:59 pm

öslemmmm ekle evettt Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:02 pm

Kızlar size dalıcam hanki ara siz msj sayılarını 500'ü geçirdiniz len bi ben mi kaldım iki basamaklı şimdi hahahaha
Özlemmm ekle bölüm dalarım sana
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:04 pm

gamze abla biz 3 basamaklıda kaldıkda elif 4 basamaklıya çıktı hahaha Very Happy bilmem hangi ara yaptıkki Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:08 pm

burcum demiş ki:
gamze abla biz 3 basamaklıda kaldıkda elif 4 basamaklıya çıktı hahaha Very Happy bilmem hangi ara yaptıkki Very Happy
ewettt 4 basamaklıı oldummm Very Happy Very Happy inş.. pembişş olucammmmmmmmmmm lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:11 pm

Ben bi üç basamaklı bile yapamadım utandım valla hahahaha
Elifff koşuosun kuzum resmen yaww
Lenn yaşlandım ben yetişemiom size yavas olun biraz hahahah
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:12 pm

q.a.m.z.e. demiş ki:
Ben bi üç basamaklı bile yapamadım utandım valla hahahaha
Elifff koşuosun kuzum resmen yaww
Lenn yaşlandım ben yetişemiom size yavas olun biraz hahahah
oldun send e3 oldunn kuuşumm. Smile Smile
ewet ben koşuyorumm. Very Happy Very Happy
aaa kuşum ne yaşlanmasıı. twide görüyoruzz ılk 10 dasın beaa. bizde orda yetişmioruzz sanaa Very Happy Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:13 pm

biz artık elife yetişmekten vazgeçtik çekilyoruz oyundan hahaha Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:22 pm

twi deme bana Elif msj sayılarımı düşürmüşler en son 8.515*te bıraktıydım ben :6:
Deli oldum girmiom bile zaten arada profil msjlarına bakmaya giriomm
Bu arada büşranın hikayesinden haberi olan var mı???
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:23 pm

bende onun merakındaydım yaaaaa
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
koke
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
koke


Mesaj Sayısı : 2686
Kayıt tarihi : 23/05/10
Yaş : 31
Nerden : aşkumun yanında (:

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:25 pm

herşey sensınn dimii. edward dj :d
ayın hıkayesıı olduuuuuuuu. lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hotaru_edward
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
hotaru_edward


Mesaj Sayısı : 1634
Kayıt tarihi : 21/05/10
Yaş : 27
Nerden : hayal bahçesinin kuru topraklarından...

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 3:59 pm

16.Bölüm
Alec’se dersi dinliyormuş numarası yapıyordu. Oysa o Burcu’nun gülüşlerinde kaybolmuştu…
Özlem boş gözlerle öğretmeni izliyordu. Aklında hâlâ Danny*e nasıl işkence edeceğini düşünüyordu. Matematik dersini de Ofelia’yıda hiç sevmezdi zaten. Özlem işkence planları yaparken Ofelia tahtaya bir soru yazmıştı. Cevaplaması içinde birilerini ararken gözü tahtaya boş boş bakan Özlem’e takıldı.
-Özlem! Bu soruyu cevapla bakalım. Dersin başından beri bu konuyu anlatıyorum dedi Ofelia.
Özlem gayet sakin bir şekilde ayağa kalktı ve soruyu okumaya başladı. Oysa aklında büyük bir karmaşa vardı. “Nasıl çözülecek bu soru? Dersi dinlemedim ki ben? Gerçi ne zaman dinlediğim oldu ki? Bu hocanın suçu iyi anlatamıyor” diye düşünmekteydi. Burcu ise bunları duymuş ve sınıftaki çalışkan kişilerden cevabı öğrenmeye çalışıyordu.
-Sence bu sorunun cevabı ne dedi Ofelia kötü kötü gülümseyerek.
“Tek şansım o piti piti, iyi ki şıklarıyla yazmış soruyu. Sağlamayı da bir kedi varmış ona kadar sayarmış la yaparım. Yazılıda işe yaramıştı sonuçta” diye düşünerek soruyu kafasından cevaplamaya karar verdi.
-C şıkkı dedi sakin bir sesle Özlem.
-Doğru dedi Ofelia şaşkınlıkla.
Özlem içinden “Bu seferde tuttu. Ben bu sağlama işinden kimseye bahsetmesem iyi olur” diye geçirdi.
-Nasıl bildin dedi şaşkınlıkla Ofelia.
-Nasıl mı bildim dedi anlamayarak Özlem.
-Ben bu konuyu anlatmamıştım ki sadece seni sınıyordum dedi şaşkınlıkla Ofelia.
-Sınamak dedi şaşkınlıkla Özlem.
-Bunu herkes bilebilir! Bana da bir tane sorun bu çok kolay bir soruydu dedi Nova.
-Tamam, Nova dedi Ofelia ve tahtaya şıkları olan bir soru daha yazdı. Bu sefer soru 4 değil 3 şıklıydı.
Nova’da o piti piti diye saydı.
-B şıkkı dedi gülümseyerek
-Yanlış dedi Ofelia şaşkınlıkla.
“Salak sağlama yapmadı” dedi Özlem ve yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. İçinden kahkaha atıyordu. “Bu sağlama işini öğrendiğim iyi oldu” dedi Burcu telepati yoluyla Özlem’e. “Tabi kızım ne sandın? Atarken sağlama yapmadığımı mı? Ben işimi tehlikeye atamam!” diye karşılık verdi Özlem.
-Sence cevap ne Özlem dedi Ofelia.
“o piti piti b diyor ama sağlama c şıkkı diyor. En iyisi elma attım denizeyi sayıyım. Ne de olsa soruda elmalar var.” Diye düşündü ardından –A şıkkı dedi.
-Doğru dedi Ofelia şaşkınlıkla.
“Daha çok tekerleme ezberlemeliyim. Soruda olan bir şeyden tekerleme söyleyince cevabın doğru olma olasılığı artıyormuş meğer” dedi ve yerine oturdu. O sırada zil çaldı ve Nova, Jasmine ve Mellissa üçlüsü Danny ve Alec’e doğru gelmeye başladı.
-Merhaba ben Nova bunlarda arkadaşlarım Jasmine ve Melissa dedi gülerek Nova ve elini Danny’e doğru uzattı.
-Ben de Dan dedi Danny ve Nova’nın elini sıktı.
-Merhaba ben Jasmine dedi Jasmine gülümseyerek Alec’e.
-Ben de Alec dedi aynı gülümsemeyle Alec.
-Ben de Melissa dedi gülümsemeyle Melissa. Bunu söylerken havaya bakıyordu.
-Biliyoruz Mel ve biz tavanda değiliz dedi Nova bıkkınca.
-Bu sempati gösteriniz bittiyse çekilseniz de biz artık gitsek. Hani burası okul ya başka dersler de var ya dedi Burcu ve elinin tersiyle Jasmine’i itti ve Özlem’le sınıftan çıktılar.
Burcu arkasından yürüyerek(tarif olaraktan nasıl edeceğimi bilemiyorum şöyle bişi olarak tarif edebilirim umarım..geriye doğru yürüyerek sınıfa ilerledi gibi bişi olabilir) gidiyordu.
-Ben bu kızlardan hiç hoşlanmadım birinin saçı elimde kalabilir dedi Burcu ve küçük bir kahkaha attı.
-Her şeyin bir sırası var hem daha bir şey yapmadılar ki dedi Özlem gülümseyerek.
-Belki yapmadılar ama ben h-onlardan hoşlanmadım bu benim için yeterli bir sebep dedi Burcu
-Sakın bu hoşlanmama durumu Jasmine’nin Alec’e yavşaması olmasın dedi gülerek Özlem.
-Ne alakası var! Hem benim o yüzsüz şeyle ne işim olabilir ki? Hem sanki Dan*e yavşamadılar dedi hafiften kızararak Burcu.
-Asıl benim o yalı kazığıyla bir işim olmaz dedi Özlem sinirle.
-İyide daha iş olur dememiştim Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 95977 dedi Burcu gülerek.
-Burcu! Dedi sinirle Özlem.
-Tamam, tama- Burcu sözünü tamamlayamamıştı çünkü geriye doğru yürürken biriyle çarpışmıştı.
-Şey ben özür dilerim dedi Jimmy ve yerden kalkması için elini Burcu’ya uzattı.
-Senin özür dilemene gerek yok. Geriye doğru yürüyen yarım akıllı benim dedi Burcu ve ona uzatılan eli tutup yerden kalktı.
-Merhaba Tim dedi gülerek Özlem.
-Merhaba der Timmy büyük bir gülümsemeyle.
-Bu da benim yarım akıllı arkadaşım Burcu. Burcu bu Timmy ama ben Tim derim ve çarptığın kişide Jimmy ama ben ona Jim derim. Fark ettiğin gibi ikizler dedi gülerek Özlem.
Burcu sarı saçlı ve mavi gözlü ikizlere baktı. “Yakışıklılar” dedi içinden.
-Yarım akıllı mı? Dedi Burcu sinirle.
-Sen dedin ilk önce ben değil dedi gülerek Özlem.
-Dersiniz ne dedi heyecanla Jim.
-Biyoloji dedi gülerek Özlem.
-Bizim de! Bizimle gelir misiniz dedi heyecanla Tim.
-Tabi ki dedi gülerek Özlem.
Ve sonra kahkahalar içinde Biyoloji sınıfına doğru ilerlemeye başladılar. Bu sırada Alec ve Dan başındaki kızları ders bahanesiyle başlarından savmış ve koyu bir muhabbete dalmışlardı. İçeriye geldiklerinde Ofelia’yı gördüler ve içlerinden “Sıkıcı kadın” diye geçirdiler.
-Alec sen her zaman Burcu’nun yanında ve Danny sende Özlem’in yanında oturacaksın dedi Ofelia ve sınıfı terk etti.
Ağızları bir karış açık kalmış olan Alec ve Dan birbirlerinden ayrı sıralara oturdular. O sırada içeriye Özlem ve Burcu gülerek girdiler. Tim ve Jim ile çok samimiydiler. Alec’in içini bir öfke sarar. Dan ise sebebini bilmediği bir şekilde Özlem’in başka bir çocukla olmasından rahatsız olmuştur.
-Bu sarı çıyanla Burcu neden bu kadar içli dışlı ki? Şu sarı çıyanın kafasını koparmamak için bana bir sebeb ver dedi Alec sinirle.
-Yap şunu dedi Dan sinirle.
-Ne dedi şaşkınlıkla Alec.
-Koparmaman için sebep yok git ve kopar şu sarı çıyanların başını dedi Dan sinirle.
“Bunu dışımdan mı söyledim ben” diye düşündü Alec.
-İkisinin de mi? Dan ne iş yoksa Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 95977 dedi Alec gülerek.
-Hiç hiçbir şey. Yani hazır elin değmişken diye dedim. Hem asıl senin ne iş dedi Dan bozuntuya vermeyerek.
-Küçük hanım daha ilk günden o sarı çıyanla sevgili olmuşuz dedi Alec sinirle ve içinden “Hay dilimi eşek arısı soksun!” diye geçirdi.
-Birincisi Jim’e sarı çıyan deme! İkincisi sadece çarpıştık ve o bana yardım etti. Sevgili falan değiliz dedi Burcu sert bir şekilde. “Kıskandı. Kıskandı! Prensim beni kıskandı! Diye seviniyordu.
Alec ise duyduklarının rahatlığıyla ve hissettiği duygularla rahatlamıştı ve gülümseyerek –Ofelia hep benim yanımda oturacağını söyledi. Dan’de hep Özlem’in yanında oturacakmış dedi gülümseyerek.
17.Bölüm
Alec ise duyduklarının rahatlığıyla ve hissettiği duygularla rahatlamıştı ve gülümseyerek –Ofelia hep benim yanımda oturacağını söyledi. Dan’de hep Özlem’in yanında oturacakmış dedi gülümseyerek.
Özlem “Şu Ofelia cadısına iyi bir ders vermenin zamanı geldi. Öldüreceğim onu! Müdür yardımcısı olabilir ama biyoloji sınıfımdaki rahatımı bozamaz! Sanırım artık benim gazabımla tanışmasının vakti geldi.” Diye düşündü ve sinirle Dan’in yanına oturdu. Aklında Ofelia’ya yapacağı eşek şakasını düşünüyordu. Ellerini göğsünde kavuşturmuş somurtarak boş boş tahtaya bakıyordu. Burcu ise içinde büyük bir sevinçle Alec’in yanına oturdu. Ama dışı bir kaya gibi sertti. “Yaşasın prensimin yanına oturacağım her zaman!” diye sevinçle düşünüyordu suratı asık bir şekilde. O sırada sınıfa Nova, Jasmine ve Melissa girdi. Kendi aralarında konuşuyorlardı.
-Kızlar Dan çok tatlıydı dimi dedi Nova heyecanla.
-Onu bırakın Alec asıl en tatlı olanıydı dedi Jasmine sevinçle.
-Belki Özlem’lerle sevgilidirler dedi Melissa gülümseyerek.
-Onlarla mı? Biz dururken onlara mı bakarlar sanıyorsun Mel? Bu kadar da saf olma dedi Nova alayla gülerek.
-Sevgili değillerse neden hep aynı sırada oturuyorlar dedi Mel Özlem ve Dan’nin bulunduğu sırayı göstererek.
Nova’nın gözleri öfkeden kısıldı. “Pislik! Pisliğin tekisin sen Özlem! Sana iyi bir ders vermenin zamanı geldi! Benim hoşlandığım kişiyi çalmak ne demek göreceksin!” diye düşündü sinirle. Jasmine’de aynı şeyleri Burcu için düşüyordu. Sinirli gözlerle Burcu ve Özlem’e bakarak sıralarına geçtiler.
Dan ise sinirle yan sırada oturan Timmy’e baktı. “Derdim ne benim? İstediği kişiyle sevgili olabilir! Banane ki? Ama ne buluyor ki şu sarı çıyanda? Bende olupta bende olmayan ne? Ya ne diyorum ben!?” diye sinirle düşünüyordu. Biyoloji dersi boyunca Özlem ve Danny hiç konuşmadı. Danny ders boyunca alev saçan gözlerle bir Timmy’e bir de Özlem’e bakıyordu. Ders boyunca bu sinirle tam 5 kalem kırmıştı. Özlem ise bunların hiç birini fark etmemişti. Bu da Danny’i daha fazla kızdırmıştı.
-ooo ufaklık hemen de kendine sevgili mi yapmış dedi Dan umursamaz görünerek ama aslında bir evet cevabıyla Timmy’in üstüne atlayıp onu parçalayabilirdi.
-Sanane yalı kazığı dedi Özlem umursamaz bir tavırla. Aklında hala Ofelia’ya yapacağı eşek şakasını düşünüyordu.
-Doğru ya banane! Ben sadece seninle uğraşmak istemiştim ufaklık dedi Dan yine umursamaz bir şekilde ama aslında içi içini kemiriyordu. “Benden hiç mi etkilenmedi?” diye düşündü ve içini garip bir üzüntü kapladı.
-Hayır, yok dedi Özlem hızla. “Yuh bana ya! Bide cevap verdim! Salağım ben salak!” diye düşündü anında.
-Biliyordum zaten kim seninle sevgili olmak ister ki? Dedi Dan alayla. Oysa içinde havalara uçmakla meşguldü.
Özlem ise tekrar Ofelia ile ilgili planlara dalmıştı. Arkadan Burcu’nun kıkırdamasıyla kendine geldi.
-Gül sen gül! İçinde kalmasın kahkahada at istersen ama akşama beraberiz dedi Özlem arkasına dönerek.
Burcu ise sadece dilini çıkardı. Burcu’nun bu halleri Alec’in çok hoşuna gitmişti ve kıkırdadı. Burcu kızararak dilini içeri soktu ve kitabına gömüldü. Bu Alec’in daha da hoşuna gitti ve küçük çaplı bir kahkaha attı.
-Bu kadar komik olan şeyi bize de anlatır mısınız….Bay Volturi dedi biyoloji hocası prof. Gilbert.
-Atfedersiniz Bay. Gilbert dedi Alec
-Bir daha olmasın Bay Volturi dedi sert bir sesle prof. Gilbert ve dersi anlatmaya devam etti.
-Timmy senden hoşlanıyor gibi. Neden ona karşılık vermiyorsun dedi Dan. Sesinde saklayamadığı bir merak vardı.
-Niye bu kadar ilgilendiniz Bay soğuk nevale dedi Özlem alayla.
-Hiç! Sadece sıkıldım suç mu dedi Dan umursamaz bir ses tonuyla.
-Oradan bakınca sıkıntını atabileceğin bir tür alete mi benziyorum dedi sinirle Özlem.
-Evet, andırıyorsun dedi Dan sırıtarak.
“Gülünce çok tatlı oluyor” diye düşündü Özlem. Ve istemsiz olarak güldü. Sonra ne yaptığının farkına vardı ve kızararak kitabına gömüldü.
-Dikkat et! Domates olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsun dedi gülerek Burcu.
-Aşkama Burcu Aşkama görüşçez dedi sinirle Özlem.
-Aşkam? Dedi Dan
-Akşamın Özlem’ce denişi dedi Burcu gülerek.
-Aşkamı bekle sen! Ofelia’ya yapacağım eşek şakasını senin üzerinde uygulayacağım dedi Gülerek Özlem.
-Ofelia’ya yazık olur sakın kötü bir tane yapma dedi Burcu korkuyla.
-Aşkama görürsün yapacağım zalimliği Burcu dedi Özlem sinirle ve önüne döndü.
Ders tam bitmek üzereyken içeriye Ofelia girdi.
-Bir duyurum var! Okulumuz geçen yılın birincisi olarak yine tiyatro festivaline çağrıldı. Bu senenin oyunu Romeo ve Juliet! Özlem ve Timmy benim güzel başrol oyuncularım! Sizi seçmelerde görmek istiyorum! Danny seninde bir tiyatro deneyimin var! Sende katılıyorsun! Dedi gülerek Ofelia ve çıktı.
Duyuru bittikten sonra zil çaldı ve Nova ve tayfası Dan ve Alec’in yanına geldi.
-Yine aynı sempati gösterisini yapacaksanız çekilinde gözlerimize ve kulaklarımıza bir iyilikte bulunalım dedi Burcu alayla. Ayağa kalktı ve devam etti –ben değil ama başkası yaptı dedi Burcu imayla.
Jasmine zafer kazanmış gibi gülümsedi “Alec benimdir.” Diye düşündü sevinçle. Alec ise şaşkınlıkla burcu’ya bakıyordu. Nova kızgın bir şekilde Özlem’e bakarken…
-Kaçın bakalım! Ama dikkatli olun çünkü bu okulu size zindan edeceğim dedi sinirle.
-Emin ol bunun için çok uğraşman gerekecek dedi Özlem alayla
-Geç dalganı! Hey bir iddiaya ne dersin? Bir hafta içinde en büyük şekilde kim rezil ederse o kazansın ve mağlubiyeti kabul etsin dedi Nova sinsice gülerek.
-Tamam, bize uyar dedi Burcu alayla.
-Tabi kaybedene de küçük bir ceza lazım dedi Nova sırıtarak.
-Hayat senin için yeterli bir ceza değil mi dedi Özlem alayla gülerek.
-Kaybeden tiyatro seçmelerine katılmasın, yeni gelenlerle sevgili olmasın ve gıcık hademe Luwbert’ın büyük siğiline dokunsun dedi gülerek Nova.
-Kaybetmeye hazırlan dedi gülerek Burcu.
-Kim kaybedecek göreceğiz dedi sinirle Nova ve Dan’e sarkmaya başladı.
-----Gamze abladan devam------
Emmet ise Gamze’ye gülümseyerek bakıyordu. Ondan yayılan duyguyu çok iyi biliyordu. Gamze’den bolca aşk yayılıyordu…
Emmet gülerek bahçeye çıktı. İçinde bir mutluluk şelalesi akıyordu. Büyük bir mutlulukla okulun en uç kısmında bir sedir ağacının gizlemiş olduğu banka oturdu. Aklında sadece Gamze, ondan yayılan aşk ve onunla geçireceği öğleden sonra vardı. Bu aşk kokan düşüncelerle gökyüzünde bulutların arasından gülümseyen güneşe bakıyordu.
-Mutluluğunun sebebinin dönem ödevi ne zaman alıyorum Em dedi gülerek Carlisle.
-Okuldan sonra onunla beraber çıkıp alacağız. Sonrada sana getireceğim dedi Emmet. Hala gökyüzüne bakıyordu.
-Onu kumsala da götür bence dedi Carlisle Emmet’in yanına otururken.
-Burası bir sahil kasabası. Eminim birçok kez kumsala gitmiştir dedi Emmet.
-Uçurumun bulunduğu yerdeki kumsala hiç gitmediğinden eminim dedi gülerek Carlisle.
-Hilal şeklinde sıradan bir kumsal işte dedi Emmet sıkıntıyla. “Mystic Falls’ta olsaydık onu çok özel yerlere götürebilirdim” diye düşündü üzüntüyle.
-Oradaki çam ağacının arkasında bir mağara var. O mağaranın sonunda da çok güzel bir kumsal. Gün batımında manzarası harika olur ve kumlar pırlanta gibi parlar. Bugün en ideal gün. Kasabada güneş olacak dedi Carlisle ve banktan kalktı.
Emmet minnettarlıkla Carlisle’ya bakıyordu. Okulun bitmesi için sabırsızlanırken aklında bir tek Gamze vardı. O sırada çalıların arasından uzun sarı saçları beline kadar gelen, Soluk tenli ve kehribar rengi gözlü çok güzel bir kız çıktı.
-Rosalie dedi şaşkınlıkla Emmet. Uzun yıllar önceki sevgilisini karşısında görünce şaşırmıştı.
-Merhaba Emmet dedi şirin bir gülümsemeyle Rosalie
-Burada ne işin var dedi Emmet tıslayarak.
-Seni özledim dedi Rosalie üzgünce.
-Beni değil insanken sevgilin olan Tom’u özledin sen dedi sinirle Emmet.
-Çok büyütüyorsun Em! Dedi Rosalie.
-Her gün bana Tom diyen sendin! Sen beni değil Tom’u seviyordun! Benimle sadece Tom’a benzediğim için birlikteydin dedi sinirle Emmet.
-Evet! Buraya aslında seni özlediğim için değil seni götürmek için geldim! Seni görmek isteyen birileri var dedi Rosalie sinirle…
18.Bölüm
-Evet! Buraya aslında seni özlediğim için değil seni götürmek için geldim! Seni görmek isteyen birileri var dedi Rosalie sinirle…
-O birilerine söyle ben gelmiyorum dedi Emmet. Tüm mutluluğu gitmiş yerine Rosalie’ye olan siniri gelmişti.
-Gelmek zorundasın Tom dedi Rosalie sakince.
-Yine Tom dedin Rose! Ne zaman anlayacaksın? Ben Tom değilim! Dedi öfkeyle Emmet.
-Aranızdaki benzerlik çok fazla Emmet. Beni bunun için suçlama. Onu hala çok seviyorum. Ve kabul ediyorum seninle sadece ona benzediğin için birlikteydim. Ama şimdi gelmek zorundasın Emmet dedi Rosalie sert ama sakin bir sesle.
-Neden gelmek zorundayım Rose dedi Emmet alayla gülerek.
-Sen Roxy’i bulmamıza yardım edersen biz de Miele’yi bulmana yardım ederiz dedi Rosalie
-Miele’yi nasıl bulacaksınız ki? Dedi merakla Rosalie.
-Kevın’ın bunun bir yolunu biliyor. Eskiden Lycan’larla çok çalışmış ve Lycan’lar hakkında senin bilmediklerini de biliyor dedi Roselie şirin bir gülümsemeyle.
-Roxy’i bulabilseydim çoktan bulurdum. İz sürücülük yeteneğim işe yaramıyor. Biri yeteneğimi devre dışı bırakıyor dedi Emmet.
-Bu da onun yanında başka bir sihirli varlığın olduğunu gösterir dedi Rose sinsice.
-Bu ne demek? Dedi Emmet anlamayarak.
-Beyaz cadıların hepsi kendi bölgelerindeler. Volturi’ye hizmet etmemek için büyük bir savaş verdikleri için ülkelerinden dışarılara çıkmaları yasak. Ama bir siyah cadı ülkesinde ya da Volturi’nin yanında değil. Bizim aramamız gereken de o cadı. Onu bulduğumuz an Roxy’ide buluruz dedi Rosalie. Ve Roxy’i bulduğumuz anda Miele’yi buluruz. Tek yapılması gereken kalbini çıkarıp yemek. Aro sana küçük bir parça verebileceğini söyledi dedi Rosalie gülümseyerek.
-Bir perinin sihirli güçlerine sahip olmak için kalplerinin yenmesine karşıyım dedi tiksintiyle Emmet.
-Sen yeme o zaman! Sadece yardım et dedi Rosalie.
-Neden Felix yapmıyor? Dedi Emmet merakla.
-Çünkü Felix Kevın’dan nefret ediyor ve gücü yavaş yavaş tükeniyor dedi Rosalie üzgünce.
-Bir dakika sen Volturi’ye mi katıldın? Dedi Emmet.
-Evet, katıldım. Ve bu arada aradığımız siyah cadı yalnız değil. Çünkü o cadı Felix’i güçsüz bırakacak kadar kurnaz değil. Bu da onun başka biriyle beraber olduğunu gösteriyor. Tüm dünyada ki sihirli varlıkların Aro’dan korktuğu hesaba katılınca geriye bir tek Miele kalıyor. O küçük peri senin özelliklerini taşıyorsa kesinlikle Aro’dan korkmuyordur dedi Rosalie sinsice gülerek.
-Kurnaz olmadığını nereden biliyoruz? Ve neden güçsüz olmadığını söylemedin? Dedi Emmet merakla.
-Cadılar ülkesinde(Witchland yani) ki kurnazların hepsi Witchland’e. En kötüler Witchland’e. Ve Witchland’den sadece ailesi güçlü olan cadılar çıkabilirler. Çünkü onlarda en az aileleri kadar güçlülerdir. Bu yüzden karşımızdaki cadı güçsüz değil. Aksine çok güçlü. Ama ailesi her kimse kızını ele vermiyor. Bu yüzden kim olduğunu öğrenmede sorunlar yaşıyoruz. Her cadı sihir ehliyetini almadan önce Witch Tree’ye gider. Witch Tree ona özelliklerini ve hangi alanda büyü yeteneğinin en güçlü olduğunu söyler. Witch Tree’nin kayıtlarından gidiyoruz. Ve aradığımız kız zeki ama kurnaz değil. Genel özelliklerini sıralamak gerekirse aradığımız kişi zeki, her büyü alanında en güçlü ve varlıklı bir aileden geliyor. Umarım açıklayıcı olmuştur. Ve sen şimdi benimle geliyorsun Emmet dedi Rosalie sert bir sesle.
-Şimdi gelemem Rose. Benim senin aksine bir hayatım var. Sorumluluklarım var ve onları yerine getirmeliyim. Şimdi güneş doğmadan git Rose dedi Emmet küçük bir gülümsemeyle. “Evet Rose. Büyük bir sorumluluğum var. Gidip Gamze’yle buluşmalıyım. Sana olmayan Tom’unla mutluluklar.” Diye düşündü.
-Şimdi gidiyorum. Ama yarın yine geleceğim dedi Rose sinirle.
“Anca gidersin sarı çıyan!” diye düşündü Emmet ve gülümsedi. Rosalie’den nefret ediyordu. Henüz 18 yıllık bir Lycan’ken Rosalie’yi görmüş ve onu sevmişti. Ama Rosalie ona hep Tom diye seslenmişti. Emmet bir gün geçer diye umuyordu ama her geçen gün Rosalie ona daha fazla Tom diye sesleniyordu. Ve birlikteliklerinin 70.yılında Emmet dayanamadı ve Rosalie’den ayrıldı. O günden sonra bir daha asla Rosalie’yi görmemişti. Ona olan nefreti her geçen gün büyüyordu. Emmet ne kadar kafaya takmamak istediyse de sevdiği kadının ona Tom demesi canını yakmıştı. Ve ona hala Tom demesi içinde küçük bir yeri sızlatıyordu. “Hala bana Tom diye hitap ediyor. Ne zaman bana sadece Emmet diyecek. Ne zaman derse desin! Umurumda değil” diye düşündü Emmet. Tüm neşesi ve mutluluğu kaçmıştı. Yerine Rosalie’ye duyduğu derin öfke ve kalp kırıklığı vardı. Asık bir suratla oturduğu banktan kalktı ve Carlisle’nin yanına doğru gitmeye başladı. Şu anda konuşacak birine çok ihtiyacı vardı ve bu tabii ki de Carlisle’dan başkası olamazdı…
-----Bizim okul maceralarından devam:halay:-----
-Kim kaybedecek göreceğiz dedi sinirle Nova ve Dan’e sarkmaya başladı.
-Ben kaybetmeyeceğim diye mırıldandı Özlem ve Burcu’yla sınıftan çıktılar.
-Nova’ya ne yapacaksın kanka dedi korkuyla Burcu. Kendisi her ne kadar siyah bir cadı olsa da Özlem hep ondan daha kurnaz olmuştu. Ve bu Burcu’yu hep korkutmuştu. Çünkü Özlem sinirlenmiş görünebilirdi ama asla sinirlenmezdi. O intikam alırdı. En kurnaz şekilde.
-İşkence yöntemiyle başlayacağım Burcu. Küçük ama sinir edici şakalarla başlayacağım ve en sonda büyük darbeyi vuracağım dedi Özlem sinsice gülerek.
-O kadar sert olma ama. Yazık olur Nova’ya dedi Burcu endişeyle.
-Nova’ya mı sana mı Burcu. Ama bunları neden aşkama konuşmuyoruz dedi sırıtarak Özlem.
-Aşkamın olmasını hiç istemiyorum ama ne istediği mi biliyorum! Kolyelerimizi değiş tokuş etmeye ne dersin? Geleceği gösteren kolyeyi uzun zamandır takıyorsun. Gelecekten sıkılmışsındır. Neden biraz benim geçmişi gösteren kolyemle takılmıyorsun Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 95977 dedi Burcu.
-O kolyeyi sadece sen çalıştırabiliyorsun Burcu. Gelecek perilere özgü zaman dilimidir ve gelecek kolyesini sadece periler ya da peri özlü Lycan’lar çalıştırabilir. Geçmiş ise cadılara özgü zaman dilimidir ve geçmiş kolyesini sadece cadılar ya da cadı özlü Lycan’lar çalıştırabilir dedi Özlem.
-Of Özlem! Cadı okulu gibisin :dry: dedi Burcu.
-Witch School Land’in sıkıcı olan tarafı ne? Bence gayet güzel dedi Özlem.
-Witch School Land çünkü orası! Cadıların okul diyarı! Orayı seven tek cadılar büyük boy olanlar :dry: dedi Burcu.
-İlginizi çekmek için cadı dilinden başka bir dille yazmışlar ama siz hala beğenmeyin dedi Özlem.
-Cadı dilinde yazsalardı Okuschol Cawitdıch Dilanyarnd olacaktı! Pek bir fark yok :dry: dedi Burcu.
-Tamam, boş verelim okulu. Tiyatrodan bahsedelim. Kesinlikle Juliet seçmelerine katılmalısın Burcu dedi Özlem heyecanla.
-Ben mi (!)katılacağım? Klasik bir romanın klasik tiyatrosuna? Dedi Burcu gülerek.
-Eğlenceli oluyor dedi Özlem aynı heyecanla.
-Eğlenceden kastın? Dedi Burcu tek kaşını kaldırarak.
-Ders saatinde çalışmaya çağırıyorlar ve böylece dersten kurtuluyorsun dedi Özlem.
Burcu bu sözü duyar duymaz hızla kütüphaneye koşmaya başladı.
-Hala orada ne bekliyorsun dedi bağırarak koridorun sonundan.
-Geliyorum dedi Özlem ağzı bir karış açık.
Bu sırada Dan Nova’yı başından savmaya çalışıyordu. Alec ise hala Burcu’yu düşünüyordu. Yanında ona kur yapan Jasmine onu sadece sinir ediyordu.
-Jasmine kes şunu! Sesini duymaktan hoşlanmıyorum bile! Seninle asla çıkmayacağım! Ben Burcu’dan hoşlanıyorum! Rahat bırak artık beni dedi sinirle Alec.
Jasmine’nin gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Koşarak sınıftan çıktı ve lavaboya doğru ağlayarak koşmaya devam etti.
-Harikasın Alec dedi kızgınlıkla nova ve Melissa’yı kolundan çekerek Jasmine’nin yanına gitmeye başladılar.
-Gerçekten harikasın dostum dedi gülerek Danny.
-Biraz fazla olmaya başlamıştı dedi sinirle Alec.
-Aynısını Nova’ya da yapsana dedi gülerek Danny.
-Neden sen yapmıyorsun? Hem Özlem’den hoşlandığında bir gerçek:zipir: dedi Alec.
-Özlem mi? Yapma dostum! O asla benim sevgilim olacak kadar iyi olamaz dedi tüm ukalığıyla. “Nova’ya Jasmine yaptığını yapmayı çok isterdim ama malesefki türüm buna izin vermiyor” diye düşündü nefretle o anda.
-Öyle diyorsan öyledir ama Özlem bu okulun en popüler kızı. Son sınıflar bile onu ve eşek şakalarını tanıyor. O bu okulun efsanesi dostum. Çok büyük eşek şakaları yapmış ama hiçbirinde yakalanmamış dedi sırıtarak Alec.
-Sadece şakalarıyla tanınıyor işte dedi burun kıvırarak Danny.
-Bahar danslarında erkekler ona teklif etmek için sıra oluyor. Son sınıflardan da teklif eden oluyor ve o daha lise 1 de dostum. Bir düşün. O sandığından daha popüler ve bence ona layık olması gereken sensin dedi gülerek Alec.
-Nasıl bu kadar popüler olabilir? Son sınıflarda mı ona dans teklifi ediyorlar? Dedi sinirle Danny.
-Genetik olsa gerek! Ablası Nilay’da bu okulda çok popülermiş. Gerçi o eşek şakaları yapmıyormuş ama diğer her şeyde bir parmağı var. Bu okuldaki herkes Nilay’ı tanır. Ve daha derine inersek annelerde bu okulda çok popülermiş. Kabul etmeliyiz dostum. Singer soyadı bu okulda bir efsane dedi gülerek Alec.
-Peki ya Burcu dedi merakla Danny.
-O bu okulda okumuyordu dostum! O evde ders alıyordu. Ailesi çok varlıklı dedi Alec.
-Bu kadar şeyi nereden biliyorsun sen dedi korkuyla Danny.
-Biliyorum işte dedi sırıtarak Alec. “Burcu ve geçmişi hakkında yaptığım çok detaylı büyük araştırmam sayesinde olduğunu söyleyemeyeceğim şimdi” diye düşündü o anda…

alın 3 bölüm size Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 4:00 pm

bitanemmmmmmm benimm yine hahaha :d
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
q.a.m.z.e.
Admin
Admin
q.a.m.z.e.


Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 19/05/10

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 4:22 pm

Özlleeem hızlı hızlı gec suraları lütfen yhaaa cok merak ediom ama hahaha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://maviyildiz.yetkin-forum.com
burcum
..::Beyaz Yıldız::..
..::Beyaz Yıldız::..
burcum


Mesaj Sayısı : 1354
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 30
Nerden : вυlυէlმгıη üzєгiηծєη ..

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 4:24 pm

bende meraklardayım kuzu ama nerenin merakındayım sne biliyon baya sonrkai bölümlerin Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MeLanKoLiq
..::Yeni Yıldız::..
..::Yeni Yıldız::..
MeLanKoLiq


Mesaj Sayısı : 561
Kayıt tarihi : 22/05/10
Yaş : 30

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeÇarş. Haz. 09, 2010 3:41 pm

Özlem ya şu sayarak tutturma işne bittim ya gül gül öldüm hahaha
bu arada benim kaldığım bölümlere geldik ve süperdi ya bayıldım bölümlere Rolling Eyes
Özlemim kuzum bidenem yb ne zaman bebişim bian önce koy ya hadi
lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hotaru_edward
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
hotaru_edward


Mesaj Sayısı : 1634
Kayıt tarihi : 21/05/10
Yaş : 27
Nerden : hayal bahçesinin kuru topraklarından...

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeÇarş. Haz. 09, 2010 3:46 pm

19.Bölüm
Şu anda konuşacak birine çok ihtiyacı vardı ve bu tabii ki de Carlisle’dan başkası olamazdı…
Emmet ağır adımlarla Carlisle’nin ofisine doğru yürümeye başladı. O sırada ders zili çaldı. Öğrenciler hızla sınıflarına doğru gitmeye başladılar. Emmet asık bir suratla onlara baktı. “Onların yerinde olmayı çok isterdim. Tek dertleri sınavlar, arkadaşları, gezmeye zamanlarının kalmaması. Ne Roxy derdi var ne de kardeş. Keşke onların yerinde olsaydım. Keşke… Hayat ne kadar da kolay onlar için” diye düşündü üzüntüyle. İçinde büyük bir keder ve öfke vardı. Bu duygular suratında asık bir ifadeye neden oluyordu. Emmet tam ofisin kapısını çalacakken ona seslenen birini duydu. Kim olduğunu bilmiyordu. Sesin geldiği yerden düşünce yoktu. Sadece bolca heyecan vardı. Merakla arkasını döndü. Ve birden içinin huzurla dolduğunu hissetti. Yüzünde küçük bir gülümseme ve huzurla karşısındaki genç kıza baktı.
-Emmet iyi misin? Canını sıkan şey ne? Dedi Gamze. Emmet’e seslenirken ki heyecanı gitmiş yerine üzüntü ve endişe gelmişti. “Ne olur önemli bir şeyi olmasın” diye düşünüyordu o anda.
-Pekte önemli bir şey değil Gamze dedi Emmet. Yanlarında duran panoya bakarak. O bir Lycan’dı ve yalan söylemek onun için çok zordu. Karşısındaki kişi Gamze olunca yalan söylemek ona bin kat daha zor gelmişti. Emmet sevdiği kişilere yalan söyleyemezdi.
-Eğer önemsiz bir şey olsaydı yüzünü asmazdın. Gülüp geçerdin. Derdini paylaşmak istersen ben her zaman hazırım. İnsanın Tuğba gibi bir arkadaşı olunca dinlemeye öğrenmesi gerekiyor dedi gülerek Gamze ama hala endişeliydi.
-Burada söyleyemem. İstersen senin için bir izin kâğıdı yazayım. Bildiğim harika bir yer var. Özellikle de dün batımında çok güzel olur. İstersen oraya gidebiliriz. Ve sonrada ödevini alır ve Carlisle’ye veririz dedi gülerek Emmet. Gamze’yle konuştukça kendini iyi hissediyordu. “O benim tek mutluluk kaynağım” diye düşündü o an.
-Bana dersleri kırma ve yok yazılmama şansı veriyorsun. Zor bir karar iyi olanı mı yapmalıyım yoksa deli gibi istediğimi mi? dedi mırıldanarak Gamze.
-Deli gibi istediğini mi? dedi sırıtarak Emmet. Deminki üzüntü ve öfkesinden bir damla bile yoktu şu an. İçinde sadece büyük bir aşk vardı.
-Onu sesli mi söyledim ben dedi Gamze utançla Gamze. Yanakları al al olmuştu.
-Sanırım sesli söyledin dedi aynı sırıtma ve mutlulukla Emmet.
Gamze daha fazla kızararak başını öne eğdi. Utançtan yerin dibine girmek istiyordu.
-Ben sana bir izin kâğıdı alayım en iyisi dedi Emmet aynı sırıtmasını sürdürerek. Eğer arkasında Gamze olmasaydı büyük bir sevinçle havaya zıplayıp “Evet!” derdi. Hızla Carlisle’nin ofisine girdi ve kapı kapanır kapanmaz havaya zıpladı ve “Evet!” dedi. Gülümsemesi tüm yüzünü kaplamıştı.
-Bana bir izin kâğıdı yazar mısın Carlisle dedi Emmet büyük bir mutlulukla.
-Tabi ki de. Gamze’ye öyle değil mi? Seni tekrar böyle mutlu görmek çok güzel evlat dedi Carlisle. Emmet’in mutlu olduğunu görmek onu daha da çok mutlu etmişti. Büyük bir gülümsemeyle Gamze’ye izin kağıdı yazmaya başladı. Ve yazdığı izin kâğıdını dosyasını arasına koydu.
-O benim öğrencim. Bu da izin kâğıdını benim almam demek. Yoklama işini hallederim. Size iyi eğlenceler dedi Carlisle büyük bir mutlulukla.
- Sen sahip olunabilecek en iyi baba ve öğretmensin Carlisle dedi sevinçle Emmet ve Carlisle’yi kucağına aldı. Sevinçle döndürdükten sonra aldığı yere geri bıraktı. Şu anda mutluluğunu hiçbir şey bozamazdı. Gamze ise hala kırmızı yanaklarıyla şaşkınca yere bakmaktaydı. O sırada pencereden biri içeriye girdi ve Emmet’in güzel gülümsemesi bir anda soldu.
-----Okul maceralarımız tam gaz devam ediyor-----
-Geliyorum dedi Özlem ağzı bir karış açık.
-Tempo Özlem. TEMPO dedi koridorun sonundan bağırarak Burcu.
Özlem Lycan hızıyla Burcu’nun yanına gitti. Şaşkınca Burcu’ya bakıyordu.
-Derslerde çağırıyorlarsa bu ders olmayacak anlamına gelir! Kısa bir rol bulur ve onu oynarım. Birkaç dersten yırtmak için klasik bir romanı okumaya katlanabilirim dedi burcu gülümseyerek.
-Şaka gibisin Burcu dedi Özlem aynı şaşkınlığıyla ve iki arkadaş gülerek okul kütüphanesinin yolunu tuttular. O sırada Özlem’in geleceği gösteren kolyesi parlamaya başladı.
-Kolyen parlıyor dedi merak ve heyecan karışımı bir duyguyla Burcu.
-Acele etmezsek bize kitap kalmayacak dedi Özlem sakince. O anda Burcu Özlem’i kolundan tutarak koşmaya başladı. Birkaç dakika sonra 3 merdiven çıkmışlardı ve uzun koridorun sonundaki kütüphaneye varmışlardı.
-Bu…Kadar…Aceleye ne….Gerek vardı dedi Özlem soluk soluğa kütüphanenin kapısının yanında birden yere oturdu.
-Kitabı…Hemen almamız….Lazımdı dedi Burcu soluk soluğa. O da en az Özlem kadar yorulmuştu ama derslerden yırtmak onun için çok önemliydi. Özlem’i kapıda bıraktı ve kütüphaneye girdi.
-Bir de… Bana kötü der… Bırakıp gitti beni bir… Ders için… dedi soluk soluğa Özlem. Kendisinde yerden kalkacak gücü bulamıyordu. Lycan hızı kullanmak onun türüne göre bir şey değildi ve bu onu çok fazla yormuştu. Birde üstüne üstlük 3 merdiven çıkarken koşmuş ve bir koridor daha koşarak yorgunluğuna yorgunluk katmıştı.
Birkaç dakika daha sonra Burcu elinde iki kitapla kütüphaneden çıktı. Özlem hala yorgundu ve soluk soluğaydı. Zaten soluk olan teni iyice solmuş ve sararmıştı.
-Aldın mı? O çok istediğin… Kitapları dedi mırıldanarak Özlem. Kendini giderek daha fazla yorgun hissediyordu.
-Aldım ama sen iyi misin Özlem? Solgun görünüyorsun dedi Burcu endişeyle.
-İyiyim ben dedi Özlem soluk soluğa ve sonra her şey onun için karadı. Son duyduğu “Olamaz!...” diyen bir erkek sesiydi.
20.Bölüm
O sırada pencereden biri içeriye girdi ve Emmet’in güzel gülümsemesi bir anda soldu.
Gelen kişi Rosalie’ydi. Carlisle telaşla bir Rosalie’ye bir Emmet’e bakıyordu.
-Emmet ve küçük sevgilisi dedi iğrenerek Rosalie.
-Burada ne işi var Rosalie dedi gürleyerek Emmet.
-Miele’den önemli olan işini merak ettim dedi aynı iğrenme ile Rosalie.
-Cevabını aldıysan defol Rosalie dedi sinirle Emmet.
-Küçük aciz bir insanı sevdiğine inanamıyorum! Güzel bile değil! Bir dokunsan ölür o… O iğrenç yaratık dedi tiksinerek Rosalie.
-Meleğime bir daha hakaret edersen seni öldürürüm dedi tıslayarak Emmet.
-Meleğin demek dedi kıskançlıkla Rosalie.
Emmet’in daha fazla sabrı kalmamıştı. Gözlerinden alevler saçarak Rosalie’ye yürümeye başladı. Ama o sırada kapı çaldı ve içeri Gamze girdi. Rosalie anında pencereden dışarı çıktı. Gamze’nin gördüğü tek şey Emmet’in sinirden kamburlaşmış sırtı ve endişeyle ona bakan Carlisle’ydi.
-Sanırım yanlış bir zamanda geldim ama izin kâğıdı alamıyorsan önemli değil dedi Gamze üzüntüyle. Onu üzen izin kâğıdı alamamak değildi Emmet’in sinirlenmesi ve üzülmesiydi. Nedenini bilmiyordu ama derinlerde bir yerlerde Emmet üzüldüğünde içini sızlatan bir şey vardı.
-İzin kâğıdını yazdım Gamze’cim dedi sevecenlikle Carlisle. Şevketle kapıda duran Gamze’ye bakıyordu. Onu şimdiden kızı gibi görmeye başlamıştı.
-Ve yanlış bir zamanda değil Gamze dedi sakin bir sesle Emmet. Gamze’nin güzel sesini duymak onu rahatlatmış ve mutlu etmişti. Büyük bir gülümsemeyle arkasını döndü. Gamze’yi görünce gülümsemesi daha da derinleşti. Gamze her şeyiyle onu mutlu ediyordu. Bir tek bakışı bile Emmet’i rahatlatmaya yetiyordu.
-Sanırım sorun burada anlatamayacağın şey dedi Gamze gülümseyerek. “Bu büyük bir sorun!” diye geçirdi içinden.
-Sanırım öyle dedi Emmet büyük bir mutlulukla –Hadi gidelim artık diye devam etti. İçinde ne öfke ne de bir damla sinir kalmıştı. Gamze Emmet’i sadece varlığıyla bile mutlu edebiliyor içinde öfke ve nefreti silebiliyordu.
-Gidelim o zaman dedi kızararak Gamze ve Carlisle’nin ofisinden çıkarak okul çıkışına doğru yürümeye başladı.
Emmet hızla Gamze’nin yanına geldi ve elini Gamze’nin beline koydu. O anda Gamze’nin kalbi deli gibi çarpmaya başladı ve daha da kızardı. Yine yere bakmaya başladı. İçinde anlamlandıramadığı duygularla Emmet’in yanında yürüyordu. Emmet ise Gamze’nin deli gibi atan kalbinin sesini dünyanın en harika melodisiymiş gibi dinliyordu. Büyük bir mutlulukla yürümeye devam ettiler.
21.Bölüm
-İyiyim ben dedi Özlem soluk soluğa ve sonra her şey onun için karadı. Son duyduğu “Olamaz!...” diyen bir erkek sesiydi.
Özlem yavaşça gözlerini araladı. Kendini hala yorgun hissediyordu. Yavaşça yerinden doğruldu ve etrafına bakmaya başladı. Bir hastane odasındaydı. İçeride küçük bir ışık vardı. Odayı aydınlatan tek şey o küçük ışıktı “Gece olmalı” diye düşündü. Ve etrafına bakmaya devam etti. Perdeleri çekilmiş olan pencerenin yanında küçük bir koltuk vardı. Ve o koltukta uyuyan bir erkek.
-Danny dedi şaşkınlıkla Özlem. Yorgunluğu yüzünden sesi fısıltı gibi çıkmıştı.
Küçük koltuğun üstünde uyuyan kişi Danny’di. Özlem şaşkınlık ve hayranlık karışımı bir duyguyla Danny’e bakıyordu. Bir süre mışıl mışıl uyuyan Danny’i seyretti. Sonra aklına birden Burcu geldi. Burcu onu asla bir hastanede tek başına bırakmazdı. Gözleri telaşla odayı tekrar taramaya başladı.
-Yatıp dinlenmelisin. Burcu’yu da merak etme kafeteryada dedi Danny kadife sesiyle. Ve Özlem’i tekrar yatırdı.
-Sen uyumuyor muydun dedi şaşkınlıkla Özlem. Sesi hala fısıltı gibi çıkıyordu.
-Hayır, hiç uyumadım dedi Danny kayıtsız bir şekilde. “Ondan uzak durmak tek çarem. Ben tehlike kaynağıyım” diye düşündü o an.
Özlem ise kızararak yatağa gömüldü. Danny uyumuyordu ve Özlem onu biraz uzun bir süre hayranlıkla izlemişti. O utançtan yerin dibine girmek isterken bu sefer onu hayranlıkla seyreden Danny’di. “Aslında çok güzelmiş… Özelliklede kızarınca çok tatlı oluyor” diye düşündü gülümseyerek. Gülümsemesi istemsizdi. Ne düşündüğünü fark edince hemen Özlem’den uzaklaştı ve koltuğa geri oturdu. Tek düşündüğü Özlem’den uzak durması gerektiğiydi. Her ne kadar çekim kuvvetinden çıkması çok zor olsa da bunu yapmalıydı. Danny kendiyle savaşırken ve Özlem yerin dibine girmek isterken içeriye pat diye Burcu girdi. Yüzünde büyük bir gülümseme elinde ise bir paket çikolata vardı. O anda oda da bulunan tek neşeli kişiydi.
-Uyanmışsın dedi heyecanla ve koşup yatmakta olan Özlem’e sıkıca sarıldı. Koşarken elindeki çikolataları bırakmıştı.
-Öyle yaptım galiba dedi üzgünce Özlem. Derinlerde bir yerler de onu üzen bir şey vardı ama Özlem onu neyin üzdüğünü bilmiyordu. Burcu Özlem’in sesindeki ince üzüntüyü fark etmişti. Birden gülümsemesi soldu ve arkadaşının elini tutup yanındaki sandalyeye oturdu.
-Anlatmak istersen ben buradayım dedi sevgi ve üzüntüyle. Özlem’i hep gülerken görmüştü. Hayat Özlem’in önemli şeyler listesinde değildi. O hep salla gitsin derdi eğer üzülürse de bu sesine çok az yansırdı. Mutluluktan başka bir duyguyu göstermeyi sevmezdi ama sesi onu ele verirdi. Yüzüne yansıtmadığı duygular hep sesine yansırdı. Burcu’da Özlem’in sesini çok iyi analiz ederdi. Onu üzen bir şey olduğunu uzun zamandır biliyordu ama arkadaşının anlatmasını bekliyordu. Ve ilk defa Özlem üzüntüsünü saklayamamıştı. Yüzüne bakınca ifadesiz durmak için çok fazla çabaladığını anlardınız. “Dokunsan ağlayacak gibi…”diye geçirdi içinden hüzünle Burcu…
-------Gamze ve Emmet------------
Emmet ise Gamze’nin deli gibi atan kalbinin sesini dünyanın en harika melodisiymiş gibi dinliyordu. Büyük bir mutlulukla yürümeye devam ettiler.
Okulun kapısının önüne geldiklerinde Emmet durdu. Gamze kızarmış yanaklarıyla Emmet’e bakıyordu. Emmet güven verici bir şekilde gülümsedi.
-Benim arabamla mı gideriz seninkiyle mi dedi
-Benim kine çarpmıştın hatırladın mı dedi Gamze. Ama şu anda arabası umurunda bile değildi. Tek düşündüğü Emmet’ti. Daha doğrusu düşünebildiği tek şey…
-Özür dilerim dedi Emmet üzgünce.
-Önemsiz olduğunu söylerdim ama yalan söylemeyi sevmiyorum ve sanırım seninkiyle gidiyoruz dedi Gamze gülerek.
-Sanırım dedi Emmet Gamze’nin gülümsemesine katılarak ama içinde bir yerlerde Gamze’yi incittiğini düşünüyor ve üzülüyordu.
Ağır adımlarla Emmet’in arabasına yürümeye başladılar. Emmet Gamze’yi izliyordu. Onun küçük kalbini dinlemek onu dünyanın en mutlu kişisi yapıyordu. “Bu kalbin durmasına izin vermeyeceğim” diye geçirdi içinden. Gamze ise Emmet’in onu izlediğini fark edince kızararak başını öne eğdi. Minik bir kuş kadar savunmasız ve masum görünüyordu.
-İşte arabam dedi Emmet sırıtarak arabasını gösterdi.
-Bu harika bir şey dedi gözleri parlayarak Gamze.

elimden geldiğince hızlı geçmeye çalışyıorum gamze abla =]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MeLanKoLiq
..::Yeni Yıldız::..
..::Yeni Yıldız::..
MeLanKoLiq


Mesaj Sayısı : 561
Kayıt tarihi : 22/05/10
Yaş : 30

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeÇarş. Haz. 09, 2010 3:47 pm

ilk yorum lol!
harika harika harika ya bayıldım bounce
ya şimdi bu Danny'demi deişik bişey scratch
allahım ne aşk olacak ama Emm'le Gamzeninki Rolling Eyes
bu arada aklıma sölediğin bir söz geldi her yorumdan sonra bir bölüm dediydin ya bi bölüm daha koyacan mı Özlem lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hotaru_edward
..::Pembe Yıldız::..
..::Pembe Yıldız::..
hotaru_edward


Mesaj Sayısı : 1634
Kayıt tarihi : 21/05/10
Yaş : 27
Nerden : hayal bahçesinin kuru topraklarından...

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeÇarş. Haz. 09, 2010 4:10 pm

bence emm ve gamze aşkı konusunda fazla heveslenme xD
22.Bölüm
-Bu harika bir şey dedi gözleri parlayarak Gamze ve soluk almadan devam etti –Bu bir wrangler! Arabama çarparken bu kadar muhteşem bir araban olduğunu fark etmemiştim. Benim arabanın haşatının neden çıktığı belli oldu dedi kıkırdayarak.
Emmet ona gülümseyerek karşılık verdi. Gamze gülünce içinde bir ışık doğuyordu. İçinden “Ona bir araba hediye etmeliyim. Bu onu mutlu eder” diye geçirdi.
-Hım… Bu oldukça iyi! 177 beygir gücüne sahip, 2,8 lt. motoru hiç olmadığı kadar torka sahip, ve ses sistemleri de mükemmel! Wrangler en iyi dört çekerlerden biridir! Diferansiyeller ve gelişmiş alt süspansiyon sürüş ve arazi kapasiteni artırıyordur büyük ihtimalle. Bu gerçekten muhteşem! Bununla yolculuk yapmak kadar eğlenceli bir şey yoktur! Yol tutuşu harika olmalı! Gerçekten iyi bir araç ha dedi Gamze elini kaputa vurarak.(vay be! Ben kaputun yerini bile bilmiyorum!) Arabalardan bahsedince içini bir mutluluk kaplıyor adeta eski günlere dönüyordu. Babasıyla beraber olduğu mutlu günlere…
Emmet garip bir şekilde Gamze’ye bakıyordu. Arabalarla ilgili bu kadar çok şey bilmesi onu şaşırtmıştı. “Araba dergileriyle çok haşır neşir olmalı. Ve hediye olarak bir arabanın onu mutlu edeceği de garanti!” diye düşündü.
Gamze ise Emmet’in ona garip garip baktığını görünce bir kahkaha patlattı.
-Bakma öyle… Babamla en büyük zevkimiz arabalardı hatta tek tutkumuz. Ben arabaların içinde büyüdüm. Babam sağ olsun bana araba tamir etmeyi de yarış arabası yapmayı da öğretti dedi kahkahalarının arasından.
-Tamir etmeyi anladım ama yarış arabası yapmayı anlamadım dedi Emmet şaşkınlıkla.
-Babam Formula 1 yarışçıları için araba tasarlardı. Her sürücü hakkında ki her şeyi su gibi bilirdi. Tasarladıktan sonrada rengine kadar arabaları o yapardı. Ve sürücüler onun yaptığı arabalara bayılırlardı. Babam onların ablalarının isimlerini bile bildiği için yarışçıları mutlu etmek onun için kolaydı dedi Gamze mutlulukla. Babasını çok seviyordu. Ve ondan bahsetmek onu mutlu etmişti. Özelliklede bahsettiği kişi Emmet olunca bir çocuk gibi sevinçli olmuştu.
Emmet ise Gamze’nin mutluluk saçan gözlerine baktıkça huzur buluyordu. O anda tüm dünya önemsizdi onun için. Biri gelip onu öldürse umurunda olmazdı. Çünkü o hayatının en mutlu dakikalarını Gamze’nin mutluluğunu izleyerek yaşamıştı. Ölüm Gamze’yle beraberken sadece küçük bir toz kadar önemli oluyordu Emmet için. Büyük bir mutlulukla arabasının kapısını açtı.
-Buyurmaz mısınız? Dedi sürücü koltuğunu göstererek.
-Ben mi süreceğim dedi Gamze heyecan ve şaşkınlıkla.
- Evet dedi Emmet gülümseyerek.
-Bu harika dedi Gamze ve büyük bir hevesle sürücü koltuğuna oturdu. Emmet’te ön koltuğa oturdu.
-Iııı… Nereye gideceğiz dedi Gamze.
-La Cerazo’nun o muhteşem uçurumu dedi Emmet gülerek.
-U-u-ç-uçu-uçur-umurum- mu dedi korkuyla kekeleyerek Gamze.
-Evet, ama merak etme gittiğimiz yerde yüksekte olmayacağız dedi Emmet. Gülümsemeye çalışıyordu ama Gamze’nin korkusunu hissetmek ona acı vermişti.
-O zaman neden uçuruma gidiyoruz ki dedi şaşkınca Gamze.
-Özel yerime arabayla gidemeyeceğimiz için kısa yola yani uçuruma gidiyoruz dedi Emmet ifadesiz bir suratla. Acı çekiyordu ve bunu Gamze’ye göstererek onunda üzülmesini istemiyordu. Gamze’yi hep gülerken görmek istiyordu Emmet. Korku Gamze’ye yakışmayan bir duyguydu ve bu korkunun sebebi Emmet’ti. En azından Emmet böyle düşünüyordu.
-Rahatladım dedi rahatlayarak Gamze. Ama aslında aklını kurcalayan bin bir türlü soruyu sormamak için kendiyle mücadele ediyordu. “Uçurum nasıl kısa yol olabilir ki? Neden arabayla gidilemiyor? Hem uçurumdan mı atlayacağız da kısa yol olacak? Oranın altı sadece Kayılık değil miydi?...” gibi sorulara cevap arıyordu Gamze.
Emmet ise merakla Gamze’ye bakıyordu. Çok düşünceli bir şekilde yola bakan Gamze’nin ne düşündüğünü öğrenmek için deli oluyordu. Ve tam o sırada bir şey fark etti. O Gamze’ye karşı zihinsel sınıfta olan özel güçlerini kullanamıyordu. Şaşkınlıkla karşısındaki genç kıza bakıyordu. Emmet bir Lycan’dı. Ve zamanında kalkanı olan Bella*nın da zihnini okuyabilmişken neden Gamze’nin zihnini okuyamıyordu. Şimdi sorularla mücadele eme sırası Emmet’teydi…
-----Burcu ve benden devam------
“Dokunsan ağlayacak gibi…”diye geçirdi içinden hüzünle Burcu…
-Ben artık gitsem iyi olacak dedi düz bir sesle Danny. Bunları söylerken Özlem’e bakmıyordu aslında bakamıyordu. Bakarsa gitmesinin zor olacağını biliyordu. Yine istemsizce gülümseyecekti. “Nefret ederse çabuk uzaklaşır” diyordu kendi kendine. Ama eğer Özlem’e bakarsa gardını indireceğini biliyordu. Soluk teni ve kehribar rengi gözleriyle Özlem’e kızmak asla mümkün değildi. Şimdi ise üzgün olduğunu hissediyordu. “Kim bilir üzgünken nasıl görünüyordur… Şimdi bakarsam yumuşarım ama ben sert olmalıyım” diye düşündü acıyla.
-Bence de niye buradaydın ki!? Dedi Özlem sinirle. Aslında sinirinin altında ince bir üzüntü vardı. Her zamanki gibi duygularını duygularla gizlemişti ve bu işte iyiydi. Bu ince üzüntüyü fark eden tek kişi Burcu’ydu. Zaten Özlem’le çok eski arkadaştılar. Özlem tomurcuğundan küçük bir peri tozu olarak çıkmıştı ve ters esen bir rüzgâr yüzünden cadıların kentine gelmişti. Burcu’yla henüz bir bebek bile değilken tanışmıştı. Burcu o zamanlar peri tozunun düşman demek olduğunu sanırdı. Özlem’i öldürmek için çok uğraşmıştı. Ama bir gece Özlem’in onun rüyasına –yanlışlıkla- girmesiyle işler değişti. O rüyada Burcu Özlem’in düşüncelerini ve geçmişini gördü. Tabi Özlem geçmişini görmesini istememişti, her şey istemsiz olarak gerçekleşmişti. İkisi de bunu kaderin bir oyunu olarak nitelendirmişti ve o günden sonra çok iyi arkadaş olmuşlardı. (şimdiki zamana döndük) Danny kalbinin yandığını hissetti Özlem’in bu sözü üzerine. “Ben nefret etmesi istedim. İstediğimi aldım. Peki, neden artık yaşamıyormuş gibi hissediyorum…” diye düşündü Danny. Ve bir ruh gibi odadan çıkıp gitti.
-Öt hadi dedi Burcu sabırsızlıkla.
-Kuş muyum ben de öteyim dedi Özlem anlamamazlıktan gelerek.
-Sesin sinirliydi ama orada acı gizliydi. Seni anlıyorum. O yüzden anlamazlıktan gelmeyi bırak ve konuş dedi Burcu ciddi bir şekilde.
-Nasıl anladın ki dedi Özlem şaşkınca. Oysa duygularını izlemekte çok iyiydi.
-Bunu anlamam 5 yılımı aldı. Duygularını gizlemekte iyisin ama dikkatli dinlersen sesinde olan acıyı, üzüntüyü anlarsın dedi Burcu gülümseyerek.
-O zaman hep biliyordun dedi Özlem inanamayarak.
-Evet, ama senin anlatmanı bekledim. Hazır olmanı bekledim dedi Burcu gülümsemeyle.
23.bölüm
-----Nilay abla benim hastanede olduğumu öğrenirken-----
Nilay tüm günü evde geçiremeyecekti. Kızlar okula gittikten sonra tekrar yatağına yatmıştı ama uyuyamamıştı. Büyük bir hızla hazırlanmaya başladı. Evden olabildiğince hızlı çıktı ve yürüyerek okula gitmeye başladı. İçinden bir ses “Yürüyerek git!” demişti ona. Ve Nilay’da ilk defa içindeki sesi dinlemişti. Genelde mantığıyla hareket eden tiplerdendi. Nilay gülümseyerek okula doğru yürürken bir araba yanında durdu ve penceresi açıldı.
-Seni okula bırakmamı ister misin Nilay dedi kadifemsi bir ses.
-Edward dedi Nilay heyecanlı bir şekilde.
-Evet, o benim dedi sırıtarak Edward.
-Okulda olman gerekmez miydi? Dedi şaşkınca Nilay.
-Bende senin gibi ilk dersi kırarsam pek bir şey fark etmez diye düşündüm dedi aynı sırıtmayla Edward.
-Sence geç kalmış olamaz mıyım dedi Nilay.
-Hayır, bence geç kalmadın. Bütün geceyi ev arkadaşlarınla konuşarak ve yastık savaşı yaparak geçirdin. Onlar devamsızlıkları çok olduğu için okula gittiler ama sen uyumak için kaldın. Ama uyku tutmadı ve okula gitmeye kara verdin dedi Edward.
Nilay şaşkınca Edward’a bakıyordu. “Bu kadar çok şeyi nasıl bilebilirsin?” diye düşündü.
-Bu kadar çok şey biliyorum çünkü Robert Tuğba’yı aradığında… (Edward sözünü tamamlayamadan)
-Tuğba her şeyi anlattı dedi gülerek Nilay.
-Evet dedi Edward gülümseyerek. Daha öncede çoğu kez yalan söylemişti ama Nilay’a yalan söylemek Edward’a garip gelmişti. İlk defa yalan söylediği için kendini suçlu hissediyordu. “Tuğba’nın zihninden okuduğumu söyleyemezdim ya! Yalan söylemek zorundaydım” diye kendini telkin ediyordu içinden.
-Çok boşboğaz bir arkadaşım var dedi gülerek Nilay.
-O kadarda boşboğaz değildir. Ve ilk sorduğum soru hala geçerli. İstersen seni okula kadar bırakabilirim dedi gülerek Edward.
-Sen Tuğba’yı tanımıyorsun. Ve okula bırakma işi içinde zahmet etmene gerek yok dedi Nilay.
-Ne zahmeti canım! Yolumun üstünde dedi sırıtarak Edward.
-O zaman işler değişir tabi. Ama bana uykusuz halimle katlanabilecek misin? Uykusuzken saçmalarım. Bunu az öncede gördün zaten dedi Nilay.
-Sanırım katlanabilirim ama bir şartla dedi Edward.
-Ne şartıymış bu? Yapabileceğim bir şeyse neden olmasın? Dedi Nilay.
-Dur bir düşünelim… Sanırım sen bana bir akşam yemeği borçlusun dedi Edward çarpık gülümsemesiyle.
-Sanırım bende bunu yapabilirim dedi gülümseyerek Nilay. Edward’ı ilk gördüğü günden beri çarpık gülümsemesine dayanamıyordu. Edward ise Nilay ile beraberken ne söylediğini bilmiyordu. “Bella’yla aynı sonu paylaşmamalı. Uzak durmalıyım ondan” diye düşündükçe Nilay’la daha da yakınlaşıyordu Edward.
-Tamam, o halde yan koltukta boş bir yerim var dedi Gülerek Edward.
Nilay büyük bir gülümsemeyle ön koltuğa oturdu. Yol boyunca Edward’la konuştular. Edward’ın sorularına hiçbir anlam veremese de istemsiz olarak cevaplıyordu. Edward yol boyunca Nilay’a “En sevdiğin renk ne? En sevdiğin hayvan? En sevdiğin şehir” gibi sorular sormuştu. Edward bu soruları sorarken Nilay’ın tüm cevaplarını aklına kazıyor ve her hareketini takip ediyordu. Edward tam yolculuğun sonunda Nilay’da birkaç değişiklik fark etti. Nilay’ın kokusu bir kurdun kokusunu andırıyordu. Ve Nilay’ın düşüncelerinin tamamını okuyamıyordu. Onun okuyabildiği düşünceler sadece Nilay’ın bilmesini isteyeceği düşünceleriydi. Edward Nilay’a ne zaman kendisi hakkında ne düşündüğünü sorsa Nilay’ın düşüncelerini okuyamıyordu. Tıpkı ailesi ile ilgili sorduğu düşünceleri gibi… Nilay’ın zihnindeki gizemler Edward’ı deli ediyordu.
-Bir kafeye gitmeye ne dersin dedi Edward.
-Okul ne olacak dedi Nilay.
-Bir günlüğüne bizi özlemeyeceğine eminim dedi çarpık gülüşüyle Edward.
-Sen öğretmensin. Ve bugün dersin var dedi Nilay.
-Carlisle benim yerime girebilir dedi Edward.
-Tamam, o zaman. Hadi gidelim dedi Nilay gülümseyerek.
Edward Nilay’ı ilk önce deniz kenarına götürdü.
-Burada pekte gezebileceğimiz bir yer olmaması çok kötü dedi Nilay suratını asarak.
-Aslında çok güzel bir kumsal var. Ve oraya hiç gitmediğine eminim. Ama bugün Emmet gidecekti dedi üzüntüyle Edward.
-O zaman benim sana bir akşam yemeği, seninde bana bir kumsal gezisi borcun var dedi gülerek Nilay.
-Tamam dedi çarpık gülüşüyle Edward.
Güneş yavaş yavaş tepedeki yerini alıyordu. Öğlen olmaya başlamıştı. Birden Nilay’ın içini kötü bir his kapladı. Edward’da Nilay’ı kaplayan kötü hissi hissetmişi. Ve birden Nilay’ın telefonu çaldı. Nilay korka korka telefonunu açtı. Kısa bir konuşmadan sonra gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
-Ne oldu dedi Edward. Belli etmemeye çalışıyordu ama Nilay’ın ağlaması onu çok üzmüştü.
-Kardeşim… Doğmadan önce kan kanseri olduğunu öğrenmiştik. Ama sonra her nasıl olduysa hastalığı birden geçti. Şimdide okulda birden bayılmış ve doktorlar bunu kanserle bir ilgisi olabileceğini söylüyor dedi acıyla Nilay ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Edward Nilay’ın ağlamasına daha fazla dayanamadı ve gidip ona sarıldı. Nilay’ı göğsüne bastırarak saçını okşuyordu. Bunları yaparken de “Ağlama Nilay. Lütfen” diye mırıldanıyordu. Nilay ancak yarım saat sonra ağlamasını durdurabildi.
-Özür dilerim dedi Edward’ın kollarından sıyrılmak isterken.
-Önemli değil Nilay dedi Edward ve her ne kadar istemeyerekte olsa Nilay’a sarılmayı bıraktı. İkisi birlikte arabaya bindiler ve büyük bir hızla hastaneye doğru gitmeye başladılar.
24.Bölüm
-Önemli değil Nilay dedi Edward ve her ne kadar istemeyerekte olsa Nilay’a sarılmayı bıraktı. İkisi birlikte arabaya bindiler ve büyük bir hızla hastaneye doğru gitmeye başladılar.
Hastane yolu boyunca Edward ve Nilay hiç konuşmadı. Nilay tüm yol boyunca camdan dışarıya baktı ve gözyaşlarını usulca akıttı. Edward ise Nilay’a bakmıyordu. Aklını kurcalayan soruların cevaplarını alamamışken bir de başına birdenbire iyileşen bir bebek gelmişti. “Ne yapıp edip o bebeği neyin iyileştirdiğini bulmalıyım. Bunu bulduğumda Nilay ile ilgili gizemler çözülecektir. Ve böylece ona yakın olup onu tehlikeye atmam” diye düşündü. Son düşündüğü kısımdaki “Yakın olmam” düşüncesi içini yakıyordu. Onlar acılarıyla boğuşurken hastaneye varmışlardı.
-Geldik dedi Edward hüzünle ve arabayı durdurdu. Sesindeki üzüntü Nilay’dan uzak durmak zorunda olduğu içindi. Ve Bella ile yapmış olduğu ayrılık görüşmesinde sesindeki acı ve üzüntüyü çok iyi gizlemişken Nilay’da bu kadar zorlanması ve üzüntüsünü gizleyememesi ona çok garip gelmişti. (Not: Edward ve Bella her şeyi normalce kitaptaki gibi yaşadılar ama Şafak vaktinde adadayken Volturi geldi ve Bella*yı yaktı. Tek fark bu! Ve ayrılık konuşması derken Yeni Ay’dakini kastediyordu)
Nilay sadece kafasını evet anlamında sallamakla yetindi. Hızla arabadan indi ve Edward’ı beklemeden Hastaneye girdi. Edward’da vampir hızını kullanarak kolayca Nilay’a yetişti. Nilay hızla resepsiyona gitti.
-Özlem Singer hangi odada kalıyor dedi ağlamaklı bir şekilde. “Kendimi toparlamalıyım. Onun yanında ağlayıp onu daha fazla üzmemeliyim” diye düşündü Nilay o anda.
-101 nolu oda. Ama bu kadar endişelenmenize gerek yok Bayan Singer. Yapılan testlerin sonuçları geldi ve bu bayılmanın kanserle bir ilgisi olmadığı anlaşıldı dedi sevecen bir sesle resepsiyondaki kadın.
-Peki, neden bayılmış o zaman dedi Nilay buruk bir gülümsemeyle. Özlem’in bayılmasının kanserle bir ilgisi olmamasına sevinmişti ama “Ya bu bayılma başka bir hastalığın belirtisiyse” diye düşünemeden edemiyordu.
-Bunu henüz bizde bilmiyoruz. Birçok test yapıldı ve gelen çoğu sonuçta oldukça sağlıklı görünüyor dedi resepsiyondaki kadın.
-Teşekkürler dedi Nilay ve 101 nolu odanın yolunu tuttu.
Edward ise Nilay’ın arkasından yavaşça yürüyordu. Aklında ise bin bir türlü soru vardı. “Neden kanseri bir mucize odluda yok oldu? Neden bayılmasının sebebi bilinmiyor? Acaba bunlar Nilay’ın hafiften kurt gibi kokmasıyla ilgili olabilir mi?” ve bunlar gibi birçok soruyla boğuşuyordu Edward. Tam o sırada 101 nolu odadan çıkan bir çocuk dikkatini çekti.
-Danny burada ne işin var dedi şaşkınca Edward.
-Okuldan bir arkadaşım hastanedeydi onu ziyaret ettim dedi Danny umursamaz bir tavırla.
-Ben içeri giriyorum isterseniz sizde gelin dedi Nilay ve hızla içeriye girdi.
-Hadi bizde gidelim dedi Edward Danny omzundan tutup sürükleyerek.
-Gelmek zorunda mıyım dedi Danny bıkkınca.
-Gelmek zorunda olmasaydın seni sürüklemezdim dedi Edward ve odanın kapısı açıp içeri girdiler.
-Gittiğini sanıyordum dedi Özlem şaşkınca Danny’e bakarak.
-Ağabeyim gelince bende gelmek zorunda kaldım dedi Danny umursamaz görünmeye çalışarak.
-Ağabeyi kimse gitsin dedi Özlem Nilay’a bakarak.
-Ağabeyi Edward ve istemediği sürece gitmeyecek dedi Nilay gülerek.
-Ben göndermesini bilirim ama dedi Özlem sinsice gülerek.
-Sakın! Sakın bir şey yapma! Dedi Nilay Özlem’e dik dik bakarak.
-Hoşlandığın çocuğa yapmam yalı kazığına yaparım bende dedi Özlem Nilay’a fısıldayarak. Tabi Danny*de Edward*da bunu duymuştu. “Yalı kazığı ben oluyorum” diye düşündü Danny. Danny’in böyle düşünmesinden sonra Edward’ın yüzünde bir gülümseme oluştu.
-Ne hoşlanması saçmalama! Dedi Nilay kızararak.
-Beni mi kandıramazsın! Edward’dan bal gibi hışlanıyorsun o da senden hoşlanıyor! Ben bunu bir bakıştan anlarım. Siz birbirinize aşk dolu bakıyorsanız bu benim suçum değil. Tabi siz kendinizi kandırmaya devam edebilirsiniz ama beni kandırmaya sakın çalışmayın dedi Özlem fısıltıyla ve büyük bir ciddiyetle Nilay’a.
-Sen sanki bu işlerde çok ustasın! Nereden bileceksin aşk dolu bakışları dedi Nilay.
-Ben bu aşk işinin kitabını yazdım abla dedi gülerek Özlem.(tüm bu konuşmalar fısıltı içinde geçiyor tabi)
-Peki, neden bu zamana kadar hiç sevgilin olmadı dedi Nilay.
-Çok teklif eden oldu ama ben kabul etmedim. Ama çok istiyorsan yarın eve ayrı saatlerde 20 sevgiliyle gelebilirim. Ve hiç birinin diğerinden haberi olmaz dedi Özlem.
-Bunu yapamazsın dedi Nilay şaşkınca.
-Var mısın iddiasına dedi Özlem muzurca gülerek.
-Hayır, yokum sonumun Ebru gibi olmasını istemem dedi Nilay(:dayak: bu da yüz ifadesi)
-Ebru’yu unutmuştum. Eve gidince haftaya olan tüm ev işlerini ve aldığı harçlıklarla haftada bir bana çikolata alması gerektiği yazan bir senet yapıp ona imzalatmalıyım. Evin hâkimi olarak uymadığında ona uygun bir ceza vereceğine inanıyorum. Yoksa ben evin cellâdı olarak işi kendi yöntemlerimle hallederim dedi Özlem gülümseyerek.
-Ben hallederim ve sen ev işinden kurtulmak için her şeyi yaparsın değil mi dedi Nilay sırıtarak.
-Elbette ki dedi Özlem aynı sırıtmayla.
-Hey! Ne fısıldanıyorsanız bilmek istiyorum dedi Burcu sinirle.
-Ebru ile girip kazandığım iddiada ona yapacağım bir şey varda onu söyledim ablama dedi Özlem gülerek.
-Bir kerede kazanma şu iddiaları Özlem! Seninle iddiaya girmeye korkar oldum bu yüzden dedi Burcu.
-Hiç kaybetmedin mi ki? Dedi Danny umursamazlığını koruyarak.
-Evet, soğuk nevale hiç kaybetmedim. Ben bu oyunda kazananlar tarafındayım dedi Özlem düz bir şekilde.
-Doğruluk mu cesaret mide de hep kazanan tarafta. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama şişenin hep istediği kişide durmasını sağlıyor dedi şaşkınca Burcu.
-Demek öyle dedi Danny şaşkınlıkla.
-Ben işimi şansa bırakmam dedi Özlem sinsice gülerek.
-Evet. Eğer Özlem bir şey yapıyorsa bir bildiği vardır! Düşünmeden hareket etmek ona göre değil… Derken Burcu.
-Susmakta sana göre değil galiba Burcu dedi imali bir şekilde ve Burcu’nun sözünü keserek Özlem.
-Sustum dedi Burcu ve ağzını fermuar gibi kapatıp kilitleyerek anahtarı omzunun üstünden arkasına atarmış gibi yaptı
-Şimdi Burcu bana su al ben susadım. Abla sen bisküvi al. Edward sende ablamla git ve duygularını açıkla. Yalı kazığı seninle aynı odada tek kalamam git sende bana çikolata getir dedi Özlem.
-Neden sadece bir kişiden tüm şeyi istemiyorsun? Dedi Danny.
-Tamam, almak istemiyorsanız baştan söyleyin. Hastanede ki hasta bir kızı mutlu etmek sizin neyinize? İyilik kalmamış içinizde! Ben kendim alırım siz kalın bu odanın turşusunu kurun dedi Özlem ağlamaklı. Bu sırada hem yataktan kalkıyor hem de odadaki herkese yavru köpek bakışından atıyordu. Soluk olan teniyle zaten hep kırılgan görünürdü. Bu görüntü serumlar ve yavru köpek bakışı ile birleşince odadaki herkesin içi ezildi.
-Tamam, otur yerine ufaklık dedi Danny umursamaz görünmeye çalışarak ve odadaki herkese dışarı çıkın çabucak diyen bir bakış atıp dışarıya çıktı. Odadaki herkes dışarı çıktı ve Özlem’in istediklerini almaya kafeteryaya gitti
Özlem ise o ağlamaklı halinden çabucak sıyrıldı. Yavru köpek bakışlarının yerini sinsi bir gülümseme aldı. “Kolay lokma bunlar!” diye geçirdi içinden ve küçük sesiz bir kahkaha attı. Yüzünde masum bir gülümseme ile Nilay ve Edward’ı sevgili olarak hayal etti. “İki şapşal âşık! Birbirlerine aşkla bakıyorlar ama bunu birbirlerine söylemiyorlar! Bu seferde söylemezse Edward bu işe bir el atmalıyım” diye düşündü.
-Chatta tatlım buraya gel dedi kolyesine dokunarak Özlem.
25.bölüm
-Chatta tatlım buraya gel dedi kolyesine dokunarak Özlem.
Özlem’in bu sözleri üzerine odada birden ufacık bir peri belirdi. Sarı saçları ve yeşil bir kıyafeti vardı. Uçarken arkasında peri tozu bırakıyordu. Yavaş yavaş uçarken birden hızlandı ve Özlem’in yüzünden 10 cm uzakta durdu.
-Özlem yoksa son dedikodularımı öğrenmek istiyorsun yoksa Edward’ın aşk geçmişini araştırıp sevgililerinin ondan memnun olup olmadığını mı soruşturma mı istiyorsun? Dur sen yoksa Burcu ve Alec’le ilgili son durum bilgileri mi istiyorsun yoksa Nova’nın iddia ile ve Danny ile ilgili planlarını öğrenmek mi istiyorsun? Yoksa Edward ve Nilay, Burcu ve Alec, sen ve Danny’nin aşk uyumunuzu mu ölçmemi istiyorsun dedi Chatta soluk almadan. Bunları söylerken bir aşağıya bir yukarıya bir sağa bir sola doğru uçuşuyordu.
-Biraz soluklan Chatta. Bu arada söylediklerinin içindeki her şeyi anladım ama bir tek şu ben ve Danny’nin aşk uyumunu ölçme sebebini anlamadım. İstediklerimin çoğunu da saydın ama önceliği Edward ve Nilay’a vermemiz gerek. Ama bunlardan da önce önemli görevimizi unutmamalıyız! Bu kadar çok dedikodu buldun ama görevimiz hakkında en ufak bir şey yapmadın değil mi? Şimdi ilk olarak R&K grubunun bize ne kadar yaklaştığını bul. Onların eline önemli bilgiler vermiş olabiliriz. Edward biraz garip görünüyor. Benim gibi görünüyor demek daha doğru olur. Onun türünü araştır. V grubu ve Rt grubunun bilgilerinin miktarını da öğrenmeden gelme. Ve bunların hepsini Athena’nın gözetiminde yap ve detaylı bir rapor oluşturmasına yardım et. Benim önüme düşmanlarımız ile ilgili detaylı bilgi raporunuz olarak geldiğinizde –beraber olarak- size 1 hafta kadarlığına izin vereceğim ve izin gününüz süresince yerinizi belli etmeden gezebilirsiniz. Ve eğer pixie kasabasına gidecekseniz yol boyunca Athena’nın sözünden çıkma ki köy bulunmasın. Eğer pixielerin hala var olduğu öğrenilirse dünyada sizi öldürmek için bir av çıkar ve ben seni kaybetmek istemiyorum dedi Özlem oldukça otoriter bir sesle. “Küçük Chatta’m benim. Seninle gülüp oynamayı soluk olmadan konuşmayı çok isterdim ama düşmanlarımız pes edene kadar seninle hiçbir bilgi paylaşamam.” Diye düşündü büyük bir hüzünle.
-Peki, efendim dedi Chatta kırgın bir sesle.
-Bana efendim deme Chatta. Ben hala senin küçük baş belanım dedi Özlem üzüntüyle. Bir tek Chatta ile konuşurken duygularını belli ederdi. Düşmanlarla ilgili bir şey söylemediği her zaman.
-Benimle uzun zamandır ilgilenmiyor ya da bir şeyler paylaşmıyorsun. Sadece düşmanlarla ilgili bilgiler getirebiliyorum sana dedi Chatta üzgün bir sesle.
-Bir süre maalesef ki böyle olmak zorunda Chatta. Düşmanlar pes edene kadar çalışmaktan vazgeçemem. Burada sadece benim hayatımdan bahsetmiyoruz. Pixie köyü, Burcu ve Roxy’nin hayatlarından da bahsediyoruz. Eğer ben çalışmazsam, bu düşmanlarla ilgilenmeyi bırakıpta başka şeyler yaparsam yerimizi her an tespit edip bizi öldürebilirler ya da tutsak ederler. Onları yendiğimizde ya da onlar pes ettiğinde ilk işim gelip senin düşman peşinde geçen tüm yılların acısını çıkartmak olacak. Hem hala bana gelecek kolyesinden bilgi gönderebilirsin. Nova’nın iddia planlarını öğrenmem gerek dedi Özlem. (yüz ifadesi bu şekilde)
-Sonunda eğlenceli bir iş dedi Chatta büyük bir sevinçle. Birkaç ayak sesi duydu sonra ve hemen yok oldu.
İçeriye elinde çikolata ile Danny girdi. Şaşkınlıkla Chatta’nın uçarken bıraktığı peri tozlarına bakıyordu.
-Niye bana öyle şaşkın şaşkın bakıyorsun yalı kazığı dedi Özlem. İçinden peri tozlarına bakmıyor olmasını diliyordu.
-Üstüne düşen parıltılı şeylere bakıyorum ben! Senin yüzüne bakıp gözlerime işkence edemem dedi Danny.
-Aslında bu senin gibi küçük beyinli biri için pek sorun olmaz. Çünkü gözler, beyin gelen sinir iletilerini görüntüye dönüştürmediği zamanlarda sadece görüntü toplayan reseptörlerdir. Bu da senin durumunda oldukça küçük oluyor dedi Özlem ukala bir tavırla.(göz kısmı öyle bişi olucaktıtam ifade edemedim şimdi Very Happy)
-Seninle geçirdiğim her dakika beni hasta ediyor! Eğer hasta olursam bil ki sebebi sensin! Dedi Danny sinirle.
-Aa. Aslında ben hasta olmak kelimesinin anlamını bilmene ve onu bir cümlede kullanabilmene şaşırdım dedi aynı ukalalıkla Özlem.
O sırada içeriye Burcu, Nilay ve Edward girdi ve ikisi de susmak zorunda kaldı. Burcu alınan tüm şeyleri alıp Özlem’in yanındaki sandalyeye oturdu.
-Artık mutlu musun dedi Danny. Hala Özlem’e sinirliydi.
-Hem de çoook dedi Özlem büyük bir gülümsemeyle. Danny’i sinir ettiğini biliyordu ve bu onu çok mutlu etmişti.
-Çocuğa ne yaptın dedi Nilay.
-Sadece biraz konuştuk dedi masumca Özlem.
-Yani o konuştu sen laf koydun dedi Burcu gülerek.
-İlk o bana sataşmasaydı ona laf ebeliği yapmazdım dedi Özlem.
-Ne yaptı ki dedi şaşkınca Nilay. Danny Nilay’a çok düzgün bir çocuk gibi gelmişti. Gerçi bunun bir başka sebebi de Edward’ın kardeşi olmasıydı ama Nilay bu sebebi bilmezlikten gelerek kendini kandırmaya çalışıyordu.
-İşkence istedi bende ona işkence yaptım dedi Özlem gözlerini kısarak. O sırada odaya doktor geldi.
-Özlem test sonuçlarına göre durumun gayet iyi. Seni hemen taburcu edebiliriz istersen dedi gülümseyerek Doktor Zach Carter. Özlem’in doğduğu günden beri doktoruydu. Herkes aile doktoru Mary Ferry’e giderken Özlem hastalandığında hep Zach Carter’a gelirdi.
-Serumları da alabilir miyiz dedi küçük bir gülümsemeyle Özlem.
-Hastane malı olmasalardı evet derdim ama diyemem. Sanırım evdekilere iş yaptırmak için diğer silahlarını kullanmaya devam edeceksin dedi doktor Zach sırıtarak.
-Tamam, o zaman güle güle dedi Özlem ve hızla kolundaki serumu çıkartıp yataktan kalktı. Üzerinde ki düğmeli hasta kıyafetini çıkarınca dar paça siyah bir kot ve üstünde deniz mavisi tek askılı bluzu görünmüştü. Doktor hariç herkes Özlem’e şaşkınlıkla bakıyordu. Sonra burcunun ona uzattığı kot ceketi de üstüne giydi. Yatağın altından çantasını alıp odadan çıktı.(bu arada benim çantam her yerde iki askılı okul modunda bi çantadır Very Happy)..(Burcu’nun açacağı hikayede de öyle bi çanta olucak benim taktığım çanta! Hazır konuya girmişken duyurusunu da yapalım burcu hikaye açacak. Ordadaki bnm deep dediğim Derin=Burcu olarak alın! Ben öyle alıyom Very Happy oda bilinç altından böyle istio Very Happy Anladı o onu Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 95977 )
-Biraz önce zar zor yataktan kalkmıyor muydu dedi şaşkınlıkla Danny.
-O bir numaraydı evlat dedi Zach Danny’nin omzuna dokunarak ve sonra oda odadan çıktı.
-Buradaki bir numara kısmı hem en iyi hem oyun olarak kullanıldı. İnanın bana! Zach bir zamanlar Özlem’in bu hastanenin bir numaralı sorun yaratan ama hiç yapanın o olduğunu açıklayamadıkları dönemi de kast etti dedi sakince Burcu odadan çıkıp Özlem’in yanına doğru gitmeye başladı. Edward ve Nilay’da Özlem’in taburcu olması için gereken belgeleri imzaladılar ve Edward onları eve bıraktı. Bu Özlem’in küçük planıydı. Böylece Edward Nilay2ın yaşadığı yeri bilecekti. Hatta taşınacakları evi bile Edward’a gösterdi. Tabi bunları arabayla giderken Nilay’dan gizli yaptı küçük çöpçatanımız Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MeLanKoLiq
..::Yeni Yıldız::..
..::Yeni Yıldız::..
MeLanKoLiq


Mesaj Sayısı : 561
Kayıt tarihi : 22/05/10
Yaş : 30

Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Empty
MesajKonu: Geri: Ateşte Açan Çiçekler   Ateşte Açan Çiçekler - Sayfa 6 Icon_minitimeÇarş. Haz. 09, 2010 4:11 pm

ilk yorum lol! lol!
ay Özlem sen beni öldürecen ya yazık deilmi millete çok kötüsün Twisted Evil
çok güzeldi ya bayıldım yb istiyom ya lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ateşte Açan Çiçekler
Sayfa başına dön 
6 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
 Similar topics
-
» sertap erener~koparılan çiçekler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hayat ve Nefes :: Çalışkan Periler-
Buraya geçin: